12 Eylül 2011 Pazartesi

KOCA SİNAN'IN İZLERİ_02_RÜSTEM PAŞA CAMİİ

Koca Sinan'ın izlerini takibe devam ediyoruz.



Önünden bir çok kez geçtiğimiz, aslında hep gördüğümüz ama açıkçası pek "umursamadığımız" Rüstem Paşa Camii'nden bahsedelim istiyorum ikinci yazımızda...

Hani Muhteşem Süleymaniye'nin boğaza bakan kıyısında yerleşmiş, adeta "büyük abi " Süleymaniye'ye "-ben seninle boy ölçüşemem" dercesine gıpta ile bakan ama diğer yandan da iç mekanındaki muhteşem işçilikle aslında derinden bir çeşit yarışma içinde yer alan bir Sinan eseri bu cami.


Turyol'un Eminönü motor iskelesinde iner inmez sizleri kucaklıyor Rüstem Paşa. Ama etraftaki bina , dükkan vs gibi kalabalık içine öyle bir gömülmüş ki onu farkedebilmek biraz zaman alıyor sanki.


Süleymaniye'nin izdüşümünde desek sanırım hata etmeyiz... Etraftaki direkler, öylesine sizi tek bir noktaya itiyor ki, neredeyse tüm fotoğrafçıların kareleri aynı deklanşörden çıkmışçasına aynı kadraja kilitleniyor...


Öncelikle boğaza bakan bu ön cephesini yaz döneminde sabah ışığında fotoğraflayabilirsiniz. Aynı Süleymaniye'de olduğu gibi saat sabah gün doğumunun ardından başlayan ön cephedeki aydınlanma özellikle saat 07:00 -08:00 saatleri arası yeterli bir hal alıyor. Bu saatlerde gökyüzünün de keyifli bir maviye ulaşması ve olası sabah sisinin ve pusunun dağılmasıyla kadraj güzel ışıklandırılmış duruma ulaşıyor. Ancak saat 10:00 dan sonra çok yükselen ve sertleşen ışık nedeniyle yavaş yavaş bu cephede fotoğraf bitiyor. Eğer bu saatleri kaçırdıysanız yapacak tek şey, biraz daha bekleyip öğleden sonra ilerleyen saatlerde Süleymaniye için silüet çalışmak.



Gelin biraz da bu dışı mütevazi ama içinde muhteşem çinilerin seyir keyfi sunduğu Rüstem Paşa'ya biraz daha yakından bakalım. Öncelikle pek çok turistlik alanda yer alan camide olduğu gibi güvenlik "izin kağıdınız" olmadan hem avlu içinde hem de içeride fotoğraf çekmenize ( tripod ile elbette ) izin vermiyor. Bu nedenle içerde iyi kareler oluşturabilmeniz için az ışık nedeniyle sehpaya, sehpa için de izine ihtiyacınız var.


Caminin içi çinilerin mavisi ve halıların kırmızısı ile bizlere adeta bir renk cümbüşü sunuyor.


Mihrap'ın çiniler ile bezenmiş muhteşem yüzeyi, Minber'in taş işlemesi ile birleştiğinde göz alıcı bir cephe sunuyor bizlere.


Bazı bölümlerde ışık öylesine az ki, aydınlık odada fotoğrafları işlerken fotoğrafları oldukça zorlamak mecburiyetinde kalıyorsunuz.


Gelin Çekül'ün Sinan'a Saygı haritasında çıkacak Rüstem Paşa Camii bölümüne bir göz atalım bu arada;


"Rüstem Paşa Camii
(Tahtakale, Eminönü, 1561-1562)

Eminönü Meydanı’ndadır. İç mekanını kaplayan eşsiz İznik çinileri nedeniyle Sinan’ın en ünlü yapılarındandır. Camideki çinilerin zenginliği ve çeşitliliği içinde kendinizi ışıl ışıl bir 16. yüzyıl çini müzesi içinde hissedersiniz. Sinan’ın çinilerle bezenmiş bu aydınlık mekânla, ona tezat Tahtakale’nin kalabalık ve keşmekeş sokakları arasında yarattığı geçiş olağanüstü bir mimari deneyimdir. Paraya düşkünlüğü, kurnazlığı ve sofuluğu ile ünlü Rüstem Paşa, halk ve yeniçeriler arasında pek sevilmeyen bir kişilikti. Eşi Mihrimah Sultan’ın Tahtakale’de adına yaptırdığı camiye dönemin hiçbir şairinin kitabe yazmamış olması, sofuluğundan dolayı müziğe ve şiire soğuk bakmasından kaynaklanıyordu. Cami, tarihi boyunca gördüğü depremler ve ardından gelen onarımlar yüzünden, özellikle üst örtü sistemi özgünlüğünü yitirmiştir. Ama çinileri, mimari kurgusu ve taş mimari ayrıntıları ile 16. yüzyıl dönemini yansıtmaktadır."







Mekanda yapay ışıklandırma neredeyse yok gibi. Olan ışıklandırmayı da açtırabilmek pek olası değil. Sadece dışarından içeri süzülen güneş ışığı; çinilerdeki yansıma ile içerde bir doğal aydınlatma oluşuturuyor. Bu nedenle sehpa olmadan elde sıkıntısız karelere ulaşabilmek olanaksız gibi. Yüksek ISO da sizi çoğu yerde kurtarmaz diye düşünüyorum. En azından "baskı" kalitesinde fotolar üretmek istiyorsanız eninde sonunda tripoda muhtaçsınız.


Caminin tüm iç mekanı çinilerle kaplı adeta...


Mihrap muhteşem:



Minber harika:




Çiniler gerçekten muhteşem... Minber ve Mihrabın çinilerin fonunda oluşturdukları birliktelik görmeye değer.





Elbette Kubbeler... Kubelerin üstadı Sinan'ın bir camiine girdiğinizde, onun kubbelerine ilgi göstermemek olası mı?



Ve çini kaplı yazılardan bir detay...








Ya ahşaplardaki muhteşem işçilik? Motiflere inanamazsınız...



Evet dostlar... Eminönünde iki büyük caminin gölgesinde kalmış bu dışı küçük ama içi çok zengin camiyi , yani Rüstem Paşa Camii'ni muhakkak ziyaret etmelisiniz bence... 

Sinan Usta'ya selam olsun...

Saygılarımla

Hakan Hatay
12/09/2011




  

1 yorum:

  1. Play Slots Online - SlotsCasino
    Play the best slots for fun! We've got the latest slot machines with 샌즈카지노 the 카지노 best payouts and highest RTP. We also have some very popular online casino slots too. 인카지노

    YanıtlaSil